koparmak

koparmak
-i
1. 使折断, 撅: fidanı \koparmak 使树苗折断 Ağaçtan bir dalcık koparmış. 他从树上撅下了一根小树枝。Fırtına elektrik tellerini kopardı. 风暴刮断了电线。
2. 采, 摘: patlıcan \koparmak 摘茄子 armut \koparmak 摘梨子 Çiçekleri koparmayın. 你们不要折花!
3. (-den, -i) 转́ 费力地得到, 好不容易获得: Ondan bu kitabı koparmak kolay olmadı. 从她那儿费尽周折才得到这本书, 真不容易。Üç gün izin kopardı. 他好不容易才得到3天假。Her gün kapımı aşındırdı, sonunda istediğini kopardı. 她每天都缠着我, 最后终于如愿以偿了。
4. 爆发, 使爆发: feryat \koparmak 嚎啕大哭 kavga \koparmak 爆发争吵 velveleyi \koparmak 叫嚣, 吵吵嚷嚷, 喧哗起来, 引起混乱
5. 抢夺, 掠夺: Bir günde elimden bu güzel şeyi koparıp aldılar. 一天, 他们从我手里抢走了这件好东西。Onu küçük yaşta anasından kopardılar. 她小时候就被母亲身边夺走。
6. 体́ 比赛时加速超过对手
7. 割断, 斩断: başını \koparmak 砍头 bağını \koparmak 割断羁绊, 去掉约束 Liberalizm, Parti örgütlerini Partinin önderlik ettiği kitlelerden koparır. 自由主义会使党的组织和党所领导的群众发生隔离。
◇ koparıp atmak 转́ 不感兴趣, 不重视: İşte onu koparıp atamıyorum. 我不会不关心她。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • koparmak — i 1) Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın! O. C. Kaygılı 2) nsz Daldan, ağaçtan alıp toplamak Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır. H. E. Adıvar 3) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cayırtı koparmak — çok gürültü koparmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyametler koparmak — 1) bir şeye çok kızarak bağırıp çağırmak, feryat etmek Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin / Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? M. A. Ersoy 2) aşırı gürültülere, kargaşaya yol açmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çığlık atmak (veya koparmak veya basmak) — kulak tırmalayıcı korkunç sesler çıkararak acı acı bağırmak Bir gün işte bu çalgı çalınırken küçük kız olanca kuvveti ile tepinmeye, çığlık basmaya başlamıştır. H. E. Adıvar Martılar acı çığlıklar atarak birbirlerinin ağzından balık kapıyorlar. H …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıngar çıkarmak (veya koparmak) — gürültü, kavga çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koşu koparmak — hızla koşuvermek, çabucak atılıp gitmek Sonra elinde boş tasla çeşmeye doğru bir koşu koparıyor. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • palamarı koparmak (veya çözmek) — argo kaçmak, sıvışmak Bir kere palamarı çözmeye muvaffak olsa bir yere kapağı atmanın çaresini bulabilirdi. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şamata etmek (veya koparmak) — gürültü patırtı yapmak ... haykırarak, şamata kopararak, yarı havada, yarı yerde koşup kendilerini çeşmenin yalaklarına atarlardı. R. H. Karay Amma da şamata ettin be çorbacı, dedi. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vaveyla koparmak — çığlık atmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaygara koparmak — yaygarayı basmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıbanın başını koparmak — ağır bir sorunun patlak vermesine yol açmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”